Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
abandonar la partida
(bir şeyi bir seviyede) tutmak
ausreiben fluchtender bohrungen
work authorization
main- d'oeuvre syndiquée
farklı bir tür
Historique
Phrases
Sens de
"farklı bir tür"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Modern Slang
1
Modern Slang
farklı bir tür
a different breed
n.
Sens de
"farklı bir tür"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
maymun soyundan farklı bir tür olarak gelen
ape-descendant
adj.
Physics
2
Physics
birer ucundan birleşen iki farklı metal telden yapılmış bir tür termometre
thermocouple
n.
3
Physics
birer ucundan birleşen iki farklı metal telden yapılmış bir tür termometre
thermocouple junction
n.
Chemistry
4
Chemistry
moleküler yapıları aynı atoma farklı grupların bağlanması nedeniyle farklılık gösteren bir tür izomerizm
metamerism
n.
Biology
5
Biology
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili
anisogamic
adj.
6
Biology
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili
anisogamous
adj.
Linguistics
7
Linguistics
(sözcük veya dilbilimsel farklı bir tür, farklı bir dilbilimsel yapıda) alt ulam olmak
depend
v.
Sport
8
Sport
birkaç farklı etkinlikten oluşan bir tür bisiklet yarışı
omnium
n.
Music
9
Music
farklı bölgesel varyasyonlara sahip bir tür flamenko müziği ve dansı
fandango
n.
10
Music
farklı seslerin birbirine alışıldık biçimde uyumlu gözükmese de armoni içeren bir tür kontrpuan
figurate counterpoint
n.
11
Music
farklı seslerin birbirine alışıldık biçimde uyumlu gözükmese de armoni içeren bir tür kontrpuan
figurative counterpoint
n.
Anthropology
12
Anthropology
cava adası'ndaki kemik kalıntılarıyla keşfedilmiş olup genellikle farklı bir tür olarak kabul edilmiş, geç pleistosen döneminde yaşamış neandertale benzeyen bir insan
solo man
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of farklı bir tür
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy